Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore. Excepteur sint lorem cupidatat.

İstikamet Hızdan Önemlidir

Bizi Takip Edin :

a

Koçluk

  /  Koçluk
Koçluk nedir?

80’lerin efsane dizisi Beyaz Gölge ile birlikte dilimize giren koç ve koçluk kavramı hakkında, pek çok şey duyduğunuzu tahmin ediyoruz. Onları unutun ve gelin biraz bize kulak verin.

Koçluk; Galileo’nun “Hiç kimseye bir şey öğretemezsiniz, sadece cevabı kendi içinde bulmasına yardımcı olursunuz” sözünü haklı çıkartan bir süreç. Bireylere, aslında kendilerinde var olan ama kullanmadıkları hatta hiç farkında olmadıkları, zaman içinde bir yerlerde gizli kalmış kaynak ve potansiyelin farkına varmalarını, bu potansiyeli gereksinim duydukları her alanda, yüksek performansa dönüştürerek, değişimi hızlandırmayı, ulaşılabilir hedeflere ve olasılıklara odaklanmasına yardım ederek, farkındalık, öğrenme ve gelişim yaşamalarını vaat ediyor.

Amerika’da 90’lar, Türkiye’de 2000’den sonra modern anlamda gündeme gelen koçluk, konvansiyonel yöntemlerin aksine, kişileri bulundukları noktadan, olmayı arzu ettikleri belirli bir hedefe ulaştıran ve sonuçları en kalıcı olan araçlardan biri. Çünkü koçluk süreci, kişileri sürekli düşünmeye teşvik ediyor, düşünmeye ve ifade etmeye cesaret edemedikleri konularda onlara ilham veriyor. Hedeflerin, yüksek farkındalıkla, bizzat kişilerin kendisi tarafından tespit edilmesi, kişinin aldığı karara yüksek sadakatle bağlanması ve başarının yüksek olması ile sonuçlanıyor.

Koçluk hizmeti, yalnız özel yaşamla ilgili değildir. Aynı zamanda iş (yönetici-lider becerileri, performans, satış), kariyer ve akademik alanlarda ilişkileri düzenlemek ve başarıyı artırılması için de alınır.

Odağında “istekli” kişiler olabildiği gibi profesyonel çalışma hayatındaki takımlar da vardır. Başka bir ifadeyle hem bireysel hem de grup koçlukları yapılabilir.

Koçluk hizmeti veren uzmana koç, bu hizmeti alana danışan, müşteri ya da coachee denir. Koçla koçluk hizmeti alan arasında bilgi, beceri ve yönetsel bir hiyerarşi ve sürecin danışmanlık süreci olmamasına rağmen biz danışan demeyi tercih ediyoruz.

Profesyonel bir koçluk hizmeti almak istiyorsanız; ruh sağlığınızı iyileştirmeye çalışan, size öğreten, akıl hocalığı yapan, neyi nasıl yapmanız gerektiğini söyleyen, size diyet yazan, masaj yapan, sizi astral seyahatlere çıkartan üstelik bu esnada koçluk yaptığını iddia edenlerden süratle uzaklaşın.

Koçluk Terapi Değildir; Koçluk disiplini psikoloji araçlarından faydalanır ama terapi yapmaz, çünkü koç psikolog veya psikiyatr değildir. Psikopatolojisi olan kişilerle koçluk ilişkisi geliştirmez, mental açıdan sağlıklı bireylerle çalışır. Koçluğu psikolojik danışmanlıktan ayıran en önemli unsur geçmişe değil, şu anki duruma ve geleceğe projeksiyon tutmasıdır.

Koçluk Eğitmenlik/Öğretmenlik Değildir; Koç seanslarında çok iyi bildiği bir konuda dahi danışanına bir şeyler öğretmez. Koçun neyi ne kadar bildiğinin önemi yoktur. Danışanın gerçekten neyi bilmek istediğini anlaması koçluk sürecinin öncelikli hedefidir.

Koçluk Yöneticilik Değildir; Koçla danışanı arasında herhangi bir hiyerarşi yoktur. Danışanının süreçlerini, hedeflerini, eylemlerini yönetmez, ona yalnız yol arkadaşlığı yapar. Danışan hedeften saptığında yapacağı geri bildirimlerle bunun farkına varmasını sağlar.

Koçluk Mentorluk Değildir; Koç sahip olduğu bilgi ve tecrübeyi, koçluk hizmeti boyunca kullanır. Fakat bu bilgi ve tecrübeyi kullanması için danışanı ile paylaşmaz, akıl hocalığı yapmaz. Koç danışanına, danışanının söylediği ya da söylemediklerini yansıtarak ona tam bir ayna gibi bakar ve danışanın koçta kendisini görmesini sağlar.

Koçluk Danışmanlık Değildir; Koç danışanına ne yapması gerektiğini söylemez. Koçun söyleyeceği her şey kendi yaşanmışlık ve tecrübelerine göredir. Oysa danışanın yaşanmışlıkları, ilişkileri ve kişisel yetkinlikleri kendine özel ve çok farklıdır. Kişinin farkındalığının artırılması ve hedefine ulaşmasını sağlayacak aksiyonu öz kararıyla ve kendi sorumluluğunda alması temel hedeftir. Aynı olayda farklı kişiler için aynı çözüm; çözüm değil, belki yeni problemlerin başlangıcıdır. Bu sebeple koçun elinde muhtemel sorunlarla ilgili olarak önceden belirlenmiş prosedürler ya da içeriği belli hazır reçeteler yoktur.

Koçluk Arkadaşlık ya da Dert Ortaklığı Değildir; Koçluk seansları danışanın içini döküp rahatladığı ya da koçla birlikte gülüp eğlendiği anlar değildir. Koçun durduğu yer danışanın tarafı değil, objektif alandır. Danışan gündemindeki konuyu, geliştirmek istediği alanı ya da kaldırmak istediği bariyeri koça tam olarak tarif eder ve o seanstan beklediği hedefi söyler. Koç ise etkin dinleyerek, söylenmeyeni duyarak, sezgilerini kullanarak, zamanında ve doğru sorular sorarak danışanının gündemi hakkında bilgi elde eder. Bu bilgiyi işleyerek danışanının gerçek durumunu anlar.

Koçluk Astral Seyahatler, Spritüel Yaklaşımlar Değildir; Koç şu anla ve danışanın güncel durumu ile ilgilidir. Geçmişe ya da geleceğe metafizik yolculuklar düzenlemez.

Psikolog veya psikiyatr varken neden bir koça ihtiyaç duyayım?

Psikolojik destek, varsa, geçmişten gelen sorunların teşhis ve terapisinde gerçekten faydalıdır. Zaten bu durumda bir koç sana hiçbir yarar sağlayamaz.

Psikopatolojik durumlar dışında, kendi kaynak ve potansiyelinin farkına varmak, sana en uygun hedefleri belirlemek, bu hedeflere ulaşmak için bir eylem planı oluşturmak, kısaca geçmişi onarmak değil, geleceğini istediğin gibi inşa etmek istiyorsan, bir profesyonel koç, sana güveneceğin bir yol arkadaşlığı yapacaktır.

Danışmanlar, meslek büyüklerim, ailem ve arkadaşlarım varken neden bir koçla çalışayım?

Hepsinin yeri ve önemi ayrıdır. Zamanı ve yeri geldiğinde elbette hepsinden yardım ve destek almalısın. Şirketteki performans değerlendirme sistemini iyileştirmek, yeni vergi ve sigorta mevzuatına uyum sağlamak ya da yaza daha fit girmek için bir danışman, iş ortamında başımız sıkıştığında anlık bir meselenin çözümü için ne yapılacağını sorabileceğimiz bir mentor, çok bunaldığımızda sığınacağımız ailemiz veya dertleşmek, gülüp eğlenmek için arkadaşlarımız zaten yaşamın olmazsa olmazlarıdır.

Sahip olduğun gerçek potansiyeli öğrenmeye ne dersin? Kullanacağın iç kaynaklarını bugüne kadar kiminle konuştun? Seni sen yapan, başarı ya da başarısızlığının, mutluluk ya da mutsuzluğunun en temel sebeplerinden olan, değerlerini ve inançlarını (özellikle olumsuz) bugüne kadar hiç merak ettin mi? Ya hedeflerin?

Kendi eksik kalmış hikayesini sana tamamlatacak birine mi ihtiyacın var?  Biri çıksa ve sana kendi hikayeni yazmanı teşvik etse… Bu kulağına nasıl geliyor?

Sana ne yapman gerektiğini söyleyecek biri mi gerçekten istediğin? Bugüne kadar zaten böyle olmadı mı? Bundan sonra ne değişecek? Maalesef akraba, arkadaş tavsiyeleri her zaman işe yarasaydı herkes hayallerine ulaşmış mutlu bireyler olurdu. Başkasından alınan fikir, adı üstünde başkasının fikridir. Onun yaşanmışlıklarından, yetkinliklerinden, güçlü ya da zayıf taraflarından imbiklenip gelir. Sana uyacağından gerçekten emin misin?

Beni, uzmanlığımı, ihtiyaçlarımı ve sorunlarımı tanımayan bir koç bana nasıl faydalı olabilir ki?

Koçun, danışanını tanıması önemli değil. Danışanının kendini tanıması esas mesele.

Bir koç pek çok farklı soru sorarak seni önce yoğun bir şekilde düşünmeye, daha sonra fark etmeni sağlayarak hedeflerini tespit etmeye ve bu hedeflere seni ulaştıracak bir eylem planını yapmaya teşvik eder. Hedeften saptığında ise seni uyarır.

Bilgisayar tek başına hiçbir işe yaramaz, yakıtın kendisi otomobil değildir. Bilgisayarı başka bir bilgisayarla, otomobili başka bir otomobille çalıştıramazsın. Bir bilgisayar ancak bir işletim sistemi ile anlam bulur. Yakıt ancak araçla birlikte değer kazanır. Çekiç ve bir mermer blok ayrı ayrı hiçbir şey ifade etmezken bir araya geldiklerinde ortaya başka bir şey çıkar. Mermer başka bir mermeri geliştiremez. Onu muhteşem bir sanat eserine çeviren şey, doğru noktalara, doğru kuvvette vurulan sabırlı çekiç darbeleridir.

Bir koçla koçluk alanın ilişkisi de tam olarak budur.

Ama yaşam koçları ile ilgili iyi şeyler duymuyorum.

Her meslekte olduğu gibi koçluk dünyasında da maalesef olumsuz örnekler yaşanabiliyor. En iyisi riski yok etmek için; çalışacağın koça, eğitimini ICF (Uluslararası Koçluk Federasyonu) sertifikasyonu olan bir okuldan alıp almadığını, koçun kendisinin ICF’e akredite olup olmadığını sor.

Ayrıca, profesyonel koç sana ne yapman gerektiğini söylemeyeceği gibi seni astral seyahatlere, spiritüel yolculuklara da çıkarmayacaktır.

Çalışacağın koçun ICF ile ilgisi yoksa, sana ne yapman gerektiğini söylüyorsa, metafizik deneyimlere yelken açmaya kalkmışsa arkana bakmadan uzaklaş oradan.

Neden bir koçla çalışmalıyım?

Kafka: “Eğer bir hedefiniz var ama ona ulaşma yolunu göremiyorsanız o yolun adı tereddüttür” der. İşte koç size o tereddütlerle dolu yolda arkadaşlık eder. İçinizde bir yerlerdeki tereddütler yüzünden nereden ve nasıl başlayacağınızı bilmiyorsanız;

  • Kendi kaynak ve gerçek potansiyelimi anlamak,
  • Güçlü ve gelişime açık taraflarımı net olarak görmek,
  • Değerlerimi ve inançlarımı tanımak,
  • Özsaygı ve özgüvenimi artırmak,
  • İç motivasyon kaynaklarımı harekete geçirmek ve sürekliliğini sağlamak,
  • Kendim için gerçekten önemli şeylere odaklanmak,
  • Profesyonel ve özel yaşamımda doğru hedefler oluşturmak,
  • İş/yaşam dengemi sağlamak,
  • Kurban psikolojisinden, kendi seçimlerini yapan ve davranışlarından sorumlu olan bir bireye dönüşmek,
  • Zaman, kaynak, öfke ve stres yönetimini başarıyla yapmak,
  • Başarıya odaklanmak,
  • Önce liderlik becerilerimi geliştirmek, sonra kendime liderlik yapmak,
  • Daha fazla huzur, refah, tatmin, keyif,
  • Daha az karmaşa, stres, gerginlik istiyorum diyorsanız siz de koçluk almalısınız.
Koçluk gerçekten başarıyı artırıyor mu?

Koçluk; profesyonel çalışma ortamı, akademik ve özel yaşam başta olmak üzere hayatın her alanında, farkındalık, hedef belirleme, değişim ve gelişim vaat ediyor.

ICF (Uluslararası Koçluk Federasyonu)’in, 2017 Tüketici Bilinci Çalışması kapsamında yaptığı anketten elde ettiği sonuçlara göre; müşterilerin büyük çoğunluğu, koçluk hizmeti aldıktan sonra, iş performanslarında, zaman ve süreçlerin yönetiminde ve takım çalışmasındaki verimlilik konularında büyük artış olduğunu söyledi. Aynı çalışmada koçluk hizmeti alan bireysel müşterilerin özgüvenlerinde artış, ilişki ve iletişim becerilerinde gelişme, daha iyi iş-yaşam dengesi ve yaşamlarında iyileşme kaydettikleri tespit edildi.

Koçluk hizmeti alan şirketlerin, bu maliyeti karşılama oranları şöyle;

Dünyada şirketler koçluk hizmeti için yıllık 150 bin ABD Doları ile 1 milyon ABD Doları arasında büyük bütçeler ayırıyor. Manchester Inc. tarafından yapılan bir araştırmanın sonuçları ise; bu kadar yatırıma fazlasıyla değdiğini gösteriyor. Koçluk programlarına yapılan yatırımın geri dönüşü, yapılan ilk harcamanın 6 katı olarak bulunmuş̧. Aynı araştırmaya göre, bu hizmeti alan yöneticilerde de çok olumlu gelişmeler görülmüş. Yöneticilerin;

  • % 77’sinde astlarıyla olan ilişkilerde iyileşme,
  • % 61’inde iş tatmininde artış,
  • % 67’sinde takım çalışmasında artış,
  • Verimlilikte %53 artış,
  • Kalitede %48 artış,
  • Müşteri memnuniyetinde %39 artış,
  • Karlılıkta %22 artış kaydedilmiştir.

Koçluk hizmeti alan bireyler ise aşağıdaki faydaları belirtti.

Kimler bir koçla çalışmalıdır?
  • Yaşantısının herhangi bir alanında (iş, akademik, aile, sosyal, romantik vb.) pozitif bir değişiklik yapmak isteyenler.
  • Potansiyelini merak eden ve bu potansiyeli eyleme geçirmek isteyen kişiler.
  • Kariyer planlamak ya da değiştirmek isteyenler.
  • Girişimciler, iş insanları, profesyoneller ve değişim sürecindeki herkes.
  • Akademik başarı için öğrenciler.
  • Acil, zorlayıcı ya da heyecanlandıran bir kazanım sağlamak isteyenler.
  • Bilgi, beceri, güven ya da kaynaklarında eksiklik olduğunu fark edenler.
  • Sonuçlara ulaşmayı hızlandırmak isteyenler.
  • Net ve açık bir şekilde seçim yapmakta zorlanan kişiler.
  • Başarısı problemli bir hal almaya başlayanlar.
  • İş ve yaşam denge eksikliğinin istenmeyen sonuçlarını yaşayanlar.
  • Temel güçlü yanlarının belirlenmesiyle birlikte, bunlardan en iyi şekilde yararlanmak isteyen kişiler bir koçla çalışmalıdır.